sözlük yazarlarının toplumsal olaylara duyarsızlığı

bu kanıya nereden vardın diye soracak olursanız aşağıda anlatacağım efenim. hepimizin bildiği üzere sanal ortamda bu sözlük haricinde bir kaç tane daha sözlük sitesi bulunmakta. bu siteleri ya yazar olarak yada sadece başlıklara yapılan yorumları okuyarak takip etmekteyiz. bu sözlüklerin içinde en popüler olanın ( isim vermiyorum reklama girmesin ) sol frame de açılan başlıklar ve o başlıklara yapılan yorumlara baktığımda bu sözlük ile arasında uçurumlar olduğunu görmekteyim. örnek verecek olursak ; sözlükte sol frame de günlerdir üst sıralarda duran bir başlık gözüme çarpmaktadır. '' bilmem ne isimli erkeklerin genel özellikleri'' bu başlık tabii ki açılabilir ve isteyen istediği yorumu yapabilir burada bir sorun yok. ama yine açılan başka bir başlık '' cinsel tacize uğrayıp kalp krizi geçiren 9 yaşındaki kız '' başlığına ilk başta bahsettiğim başlık kadar entry girilmiyorsa ve diğer sözlüklerde bu başlığa entry girmek için nerdeyse rezervasyon alınacak durumdaysa bu kanıya varıyorum. toplumun genel sorunundan bahseden bir başlığa söyleyecek hiç mi sözünüz yok. aklınıza bir şey gelmiyor mu küfür edin arkadaşlar. tepkinizi bir şekilde gösterin. yapabildiğimiz zaten sadece bu tür mecralarda tepki göstermek yanlış giden durumları yetkililere iletmek. bunuda mı yapamıyoruz. bilmem ne isimli erkeğin genel özelliğinden çok daha mı önemli bu konudan. geyik yap sana yapma diyen yok ama birazda duyarlılık göster sevgili yazar. edit: şimdi yeni bir başlık gördüm '' göt yanağını gösteren mini şort '' o bile daha enrty almış. bu örnekler daha da çoğaltılabilir. genel olarak ne demek istediğimi anladınız umarım sevgili yazarlar.

katılmadığım önerme. yukarıda okuduğum açıklamaya cevaben bir şeyler söyleyebilirim. bilmemne isimli yazarların genel özellikleri isimli başlığın çok entiri alması duyarsız olma göstergesi değil. diğer mecralarda gündemde olan siyasi veya toplumsal sorunlara yönelik fikirleri beyan etmekle ilgili açılan başlıkların daha az olması da bunun göstergesi değil. yeri geliyor çok ciddi şeyler de konuşuluyor sözlükte. araştırın sözlüğü, kendisini okurken siyasi bilimler kitabına ihtiyaç duyduğum kişiler de var. sadece bu bahsedilen toplumsal konular ile ilgili bir şeyler yazıyorlar. gündemi çok iyi takip edip, elzem başlıkları sözlüğe taşıyan, haberdar eden sözlük yazarları da var, sağolsunlar. sol kanatta bu başlıkların ilgi görmüyor olması, diğer yerlere nazaran daha az çeşitlilikte olması buna ne gibi bir ıspat olabilir ki. aç bak siyasi başlıklara, sosyal başlıklara. diğer mecralardaki başlıkları gez. kim kimi anlamak için birbiriyle fikir teyakkuzunda bulunuyor? kim kimle tartışırken fikirlere saygı duyuyor. bildiğin ayrışma, taraf belirleme ve insanları yaftalamaktan başka bir faydası yok. kavga, tartışma, en son küfürleşme ve kapanış. kimse kimseye bir şeyler aktaramıyor çünkü herkes toplumsal duyarlılık bakanı konumunda. bakan olmayan kişiler de ya okumak istemiyor, ya da okuyabileceği bir sürü mecra varken ihtiyaç duymuyor. olamaz mı, olabilir. böyle bir kaç başlık üzerinden, böylesine büyük bir idda da bulunmak ne bileyim. ben olsam yapmazdım. makul değil. gidip alt kattaki komşumu ana haber saatinde müzik dinliyor diye duyarsızlık ile suçlayayım mesela, doğru olur mu, bence olmaz. olayın özü de tam olarak bu aslında. herkes kendi fikirlerinin o kadar doğru olduğuna inanıyor ki, ne sağlıklı bir tartışma ortamı sağlanabiliyor bu yüzden, ne de saygılı insan iletişimi. bu fikirlerim doğrultusunda, başlıkta tabir edilen ve ilk entiri içinde açıklanan duyarsız yazar profili evet tam olarak benim. şimdi gidip o isimli kişilerin şöyle böyle olması başlığına da "genelde toplumsal olaylara duyarsız olurlar" şeklinde bi entiri gireceğim. vesselam.

bu konudaki fikrim şudur; ben sözlüğümüzdeki yazarların fikirsiz/duyarsız olduğunu düşünmüyorum. herkes kendince bir şeylerin farkında. insanın bildiği şeyleri dile getirmemesi, bilmediği anlamına gelmez. toplumsal olaylar, siyasi olaylar kişiye göre oldukça yoruma açık konular. etrafa bakılınca bu tür konuların çılgınlar gibi konuşulduğu yüzlerce ortam var, peki bir çözüme kavuşuyor mu? yetkililerin umrunda mı? hayır. toplumsal olayları sürekli sözlüğe taşımak bir nevi kaos yaratır çünkü herkes kendi görüşünün ''kesinlikle doğru'' olduğunu düşünüyor. bu tür konuların tartışıldığı yerlere bir bakın; ne kadar saygı çizgisinde girilse de konuya, sonu hep tartışmaya varıyor, hatta küfürleşmeler başlıyor. bana kalırsa sözlüğümüz bunun farkında, bundandır ki duyar kasmak bu sözlükte çoğu zaman işe yaramaz. pek tabii bu düşüncelerim her yazarımız için geçerli değil ne yazık ki, gerçekten hiçbir şey umrunda olmayıp sürekli aşk acısı çeken yazarlarımız da var. varsın onlar da olsunlar, kimseyi duyarsız olduğu için suçlayamayız. duyarlı yazarlarımıza da saygım sonsuz. ben mesela toplumsal olaylarda, siyasi konulardaki fikrimi çoğu zaman belirtmem. neden belirteyim ki? benim fikrimle hiçbir sorun düzelmeyecek, aksine yakınımdaki insanlarla belki de arama soğukluk girecek. duyarlı olmak her ne kadar aslında iyi olsa da her yerde yapılmaması gerekiyor işte. sözlüğümüzdeki çoğu yazar günün yorgunluğunu atmak için, bir nevi hayatın stresinden uzaklaşmak için buraya geliyor. tabii ben de hiç haz etmiyorum ''isimden karakter analizi yapan'', ''sürekli cinsellik vurgusu yapan''.. başlıklardan. toparlamak gerekirse toplumsal olaylara duyarlı olunan mecralara baktığımızda sorunlar asla çözülmediği gibi insanlar birbirine kırılıyor, kaos meydana geliyor. duyarlı olmak ne zaman işe yarar biliyor musunuz? üst mertebedekiler duyarlı olduğu zaman. biz burada kendimizi de parçalasak onların umrunda olmadığımız sürece işe yaramaz. amacım kimseyi kırmak değildi, saygılarımla efendim.

hepinize artı verdim hiçbirinizi okumadım. kutadgu bilig mi yazdınız amk ne yazdınız başlığa.

boşuna "asosyal" değiller

muhalif de pehoda benzer şeyler söylemişler ve haklılar ancak gel gelelim konuyu açan arkadaşa da artı verdim çünkü onun da kendince haklı olduğu noktalar var lakin "sözlük yazarlarının" diye başlayan bir ifadeyle genele yaymak için yeterli mi bilemedim. neticede buraya kayıt olurken "yazmak istediğiniz başlık türleri" diye bir seçenek sunulmadı bizlere tabii olarak ve herkes istediği türden başlığa sözlük formatı çerçevesinde istediği yorumu yazabiliyor. başlığı açan arkadaşın dert yandığı hususta kimine göre yeterli kimine göre yetersiz belli bir seviye var bence sözlükte. kaldı ki bunun yeterliliğine karar verilmesi de saçma geliyor bana. "x kadar yazarı bulunan bir sözlükte toplumsal vaka içerikli başlıklara y kadar yorum yapılıyorken goygoy içerikli başlıklara z kadar yorum yapılıyor. o halde bu sözlük duyarlıdır veya bu sözlük duyarsızdır" diye bir kıstas yok neticede. hem pehonun da değindiği gibi; bizleri temsil eden, aklı başında, düsturlu insanlar sandığımız kişiler bile bir münazaraya başladıklarında kendi argümanlarını beşer dakika sunduktan sonra otomatikman "falancayı kanıtlamazsan namertsin" , "bunu iddia edenler şöyledir böyledir" şeklinde saatlerce atışıp duruyorlar. onların bu vaziyetleri ortadayken bizim burada birbirimize bu kadar sabırlı davranıyor olmamız bile önemli bir şey bence. benden de saygılar.. edit:imla.

hem doğru bulduğum hem de doğru bulmadığım durum. buraya yazılsa da yazılmasa da insanların çoğu çevresindeki her şeye öyle ya da böyle bir tepkide bulunur. görmemeniz, olmadığı anlamına gelmez. dolayısıyla başlık doğru değil. lakin; insanların çoğu ben merkezli varlıklar olduğu için, çevrelerindeki bütün olayları kendi değer yargılarına göre değerlendirirler. i̇şin esprisi de buradadır zaten. daha kolay anlamanız için devamını, şöyle bir örnek vereyim: 0.000(...)1 sıfır mıdır değil midir? ya da lim 1/sonsuz tam olarak nedir? sıfır mıdır, değil midir? değilse nedir? kayda alınmayacak kadar küçük bir sayı mı yoksa bir sayı mı? verdiğiniz cevaba göre durum ikiye ayrılır: sıfır dediyseniz, tepkilerini belli etmeyen bireyler duyarsızdır sizin için. değildir dediyseniz, yine ikiye ayrılır; i̇lk seçeneği seçtiyseniz, bu bireylerin bir şeyler yaptığını kabul edersiniz. ancak, yaptıkları eylemlerinin bir değeri olmadığı görüşündesinizdir. i̇kinci seçeneği seçtiyseniz, bu bireylerin yaptığı eylemleri hem kabul edersiniz hem de ,her ne kadar küçük de olsa, eylemlerinin bir değeri olduğu görüşündesinizdir. gerçekte hangisi seçilmelidir? bilmiyorum. belki de birin seçmek yerine hepsini seçmeliyiz.

katılmadığım söylem. yarım saat zaten yazılanları tekrar ederek laf salatası yapmak istemiyorum fakat bir başlığa girilen entry sayısıyla o konuya duyulan hassasiyet veya duyarlılık ölçülemez. ha dersen ki "hep goygoy yapıyosunuz, iki dakika ciddi olun ulan" anlarım. çünkü bir şamata ortamı var ki aldı başını gidiyor. ama bu durum gündeme karşı ilgisizlikle ilişkilendirilemez, orası da bir gerçek.

açtığım bu başlığa bazı yazarlar katılmış bazıları katılmamış bazıları kısmen katılmış bu gayet normal. ama genel olarak girilen entrylerden gördüğüm kadarıyla toplumsal olay denilince yazarların aklına direkt siyasi çekişmeler gelmekte. insanlar siyaset konuşmak istemeyebilir siyasi çekişmelere girmek istemeyebilir bu gayet normal. ama verdiğim örneğe kimse bakmamış. tacize uğrayan bir kadın veya çocuk, vahşice öldürülen bir hayvan. toplumda gözüken bazı çarpık durumlara herkesin söyleyecek bir şeyleri olduğunu düşünüyorum. bu toplumda yaşadığımız sürece herkesin başına gelebilecek olaylara tepki gösterilmemesi insanların artık umutlarını yavaş yavaş kaybetmeye başladıklarını izlenimini veriyor bana. umarım yanılıyorumdur. benim bir entry den ne olacak deme. sen tepkini göster görevini yapmayan yetkililer utansın sen değil. yarın öbür gün gelecek nesillerimiz sana tepkini sorduğunda başın dik bir şekilde cevap verebilesin.

toplumun ne halde olduğu ile zerre kadar ilgilenmiyorum. kakaolu sütümü içer, sözlükte milletle kavga ederim ben. sanal alem çocuğuyuz biz. reel toplum sikimizde değil.

(bkz: ulan orospu çocukları açıklasanıza şu sonuçları) şu başlığı gördükten sonra bu başlığın çok ama çok gereksiz olduğuna karar verdim.